Rotterdam merkezli KAAN Architecten, 2015 yılında ulusal bir anıt olarak adlandırılan ve üstüne mimar Jos Bedaux tarafından koruma çalışmaları yapılmış; 1960’ların Cobbenhagen binasını da içeren Tilburg Üniversite kampüsünün kuzeybatısına yeni bir bina ekledi. CUBE tasarımı için Hollandalı ekip Kaan Architecten, öğrencilerin, öğretim üyelerinin ve akademisyenlerin buluşup işbirliği yapabilecekleri çok fonksiyonlu bir bina oluşturma fikriyle yola çıkmış.
Ortogonal bir planla karakterize edilen kampüsün kuzey-batı köşesinde yer alan 11.000 metrekarelik bina, tüm fakültelere hizmet veriyor ve her gün 2.200 öğrenci ve öğretim görevlisi tarafından kullanılıyor. Bina, kullanıcıları güney tarafındaki köşelerdeki girişlerine yönlendiren asfalt yollarla çevrelenmiş. CUBE, ormanlık alana açılan sakin çalışma alanlarına sahip. Kampüsteki diğer binalardan çok daha öğrencilerin kullanımlarına esneklik sağlayacak şekilde tasarlanmış. Eğitim ve Bireysel Çalışma Merkezi olarak geçen CUBE, mimarları tarafından açık ve ferah, zarif ve sağlam olarak nitelendiriliyor.
Serbest sirkülasyonlu, açık bir binanın oluşturulması ve herhangi bir kalabalıklaşma duygusunun önlenmesi için, CUBE merkezinde şeffaf bir oditoryum ve iki patika ile çevrili geniş bir kapalı çalışma alanına sahip. Bina kapalı cepheler bırakmadan, her tarafında eşitlik sağlayan homojen bir düzen sağlama hedefinde. Böyle şeffaf cephelere sahip yapı ile yeşil alanlarla çevrili çevresi arasındaki geçiş neredeyse görünmez olacak şekilde tasarlanmış.
Zemin kat, yüksek tavanlar ve içeri yayılan bol gün ışığı sayesinde davetkar bir kamusal alan olarak çalışmakta. Bu kat açık çalışma ve dolaşım alanları, salonlar ve bir yemek alanı sürekliliği olan bir mekan oluşturuyor. Burada bulunan beyaz yuvarlak, zarif döner merdiven, binaya dingin bir atmosfer sağlıyor.
Yeşil teraslarla ortak mekanlar kurgulayan yapıda alçak tavanlı bağımsız çalışma alanları, yoğun çalışmalar için ayrılmış. Yapının her iki katında da, tam donanımlı konferans salonlarının tümü, CUBE’un ortogonal yönelimini vurgulayan batı, kuzey ve doğu cepheleri boyunca konumlandırılmış.
Planın üzerine simetrik olarak yayılmış, ana merdiven dahil olmak üzere dört açık merdiven bulunuyor. Bu merdivenler, iç mekan plazasını birinci kata bağlamış. Ana döner merdiven hariç, tüm merdivenler ve kanopiler koyu renkli olup, binanın genelinde, sirkülasyonu şekillendiren ögeler olarak, ortak bir dil oluşturuyor. CUBE’un geri kalanında tüm ortak alanlarda beton zeminler ve açık gri genişletilmiş metal tavanlar kullanılmış. Uzun ahşap çalışma masaları, konforlu banklar ve koltuklar döşemeyi ve yapının kullanıcısına hissettirmek istediği huzurlu çalışma ve etkileşim atmosferini tamamlar şekilde düşünülmüş.
CUBE merkezindeki cam duvarlarla çevrili oditoryum, yapıyı oluşturan dinamik topluluğun bir parçasını oluşturuyor. Oditoryum ise, ortak alanlar ve isrkülasyon elemanlarına göre, sıcak ve nötr bir iç mekana sahip. Oditoryumda bu iç mekanı sağlayabilmek için zeminlerde, duvarlarda ve tavanlarda tonlamalardan yararlanışmış. İçeride yer alan etkinliklerin farklı tipolojilerine uygun, birleşik bir mekânsal deneyim yaratması için gri tonları tercih edilmiş. Sınırlı renk ve malzeme paleti, Kaan Architecten tarafından tasarlanan CUBE Eğitim ve Bireysel Çalışma Merkezi’nin Hollanda’daki Tilburg Üniversitesi kampüsündeki mevcut binalarla uyum içinde olmasına yardımcı olan bir tasarım yaklaşımı.
Yapı, planametride, bodur bir haç şeklinde. CUBE, bu sayede cephelerinin hepsinin birbirinden farklı manzaralara bakabilmesini ve dışarıdan görünümlerinin de birbirinden farklı olabilmesini sağlıyor. Böylece CUBE, etrafını saran tüm yeşilliğe yapının her cephesinden bakışlar sağlayabilen bir tasarıma sahip.
Yapının, Tilburg Üniversitesi kampüsünün merkezine bakan güney cephesi de neredeyse tamamen cam olarak tasarlanmış. KAAN Architecten proje mimarı Timo Cardol, “Güney cephesi için Schuco ile birlikte U şeklinde yeni bir kanat profili geliştirdik ve 60 metrelik cam cepheyi bina için uygun ölçeğe bu çerçevelemelerle getirdik” dedi.
CUBE’un içindeki hacimleriyle kurgulamak istediği hareketli günlük yaşam aktiviteleri, KAAN Architecten’in binanın kimliğini gerçek anlamda yansıtan, açık bir anlayışa sahip tasarım sürecini en iyi şekilde yansıtıyor. Cardol tasarımları ile ilgili, “Serbest akışlı ve birçok görüş hattı olan geniş bir bina yapmak bizim için çok önemliydi. Binadaki birçok farklı kullanıcı nedeniyle, binanın açık planında ve simetrisinde belirgin olan açık bir düzen oluşturmak istedik.” diyor.
NO COMMENT