İkiz Kuleler olarak da bilinen Dünya Ticaret Merkezi, inşa edildiği 1976 yılından, 11 Eylül 2001’e kadar dünyanın en önemli yapılarından biri olarak ayakta durmuştur. Japon asıllı Amerikan mimar Minoru Yamasaki tarafından tasarlanan İkiz Kuleler, 1972-1974 yılları arasında dünyanın en uzun binası ünvanına sahip olmuştur. Yapı, 2001 yılında yıkıldığı zaman dünyanın en yüksek 10 binasından bir tanesiydi.
Minoru Yamasaki, Dünya Ticaret Merkezi’ni ‘dünya barışının fiziksel ifadesi; pek çok işyeri ve işadamı için iletişim, bilgi, yakınlık ve rahatlık merkezi’ olarak tanımlamış. 11 Eylül saldırılarında yıkılana kadar dünyanın en işlek yapılarından biri haline gelmiştir. Dünya Ticaret Merkezi, toplam 500,000 kişinin çalıştığı ve günde 80,000 kişinin ziyaret ettiği devasa bir iş merkeziydi.
1962 yılında New York Liman İdaresi, 280 milyon dolarlık Dünya Ticaret Merkezi projesi için 40 farklı mimar arasından Minoru Yamasaki’ye bir teklif götürdü. Bahsedilen para, o dönem ofisinde toplam 55 kişi çalışan Yamasaki için astronomik miktardaydı. Yamasaki, 80 kişilik bir mimarlık ofisi olan Emery Roth & Sons ile birlikte çalışarak İkiz Kuleler’in tasarımını tamamladı.
Yamasaki’nin DTM projesi, Güney Manhattan’ın mimari dokusunu oldukça etkileyen bir öneriydi ve şehirde pek çok karşıt fikir üretmişti. Proje alanı, farklı boyutlarda 14 yapı adasından oluşuyordu. Dar sokaklar ile birbirinden ayrılmış bu bloklarda ise genellikle küçük kiralık dükkanlar bulunuyordu. Yamasaki, proje alanında korumaya değer hiçbir yapı olmadığını düşündüğü için, projesinde tüm yapı adalarındaki binaları yıkmayı ve yerine tek bir mega blok inşa etmeyi önermişti. Bu sayede Manhattan bu dar sokaklardan ve sokakların getirdiği araç trafiğinden kurtulacak, bölgedeki yaya sirkülasyonu zenginleşecek ve şehir geniş bir kamusal meydan kazanacaktı.
Yamasaki, yıktığı yapı ve yollara yeni şehirsel çözümler sunmuştu. Kaldırılacak yolların yerine proje alanını kaplayan caddeler üç kat kadar genişletilecek ve kaldırımlar daha yaya dostu hale getirilecekti. Ayrıca proje alanının altında üç tane metro hattı birleşiyordu, bu nedenle yeni proje şehirdeki ulaşıma zarar vermeyecekti.
Dünya Ticaret Merkezi, yaklaşık 1,114,836 metre karelik toplam alana ihtiyaç duyuyordu, bu nedenle buraya yerleşecek yapının bir gökdelen, hatta birden fazla gökdelen olması kaçınılmazdı. Projeye eklenecek geniş kamusal meydan ise uzun gökdelenlerin yarattığı boğucu havayı hafifletecekti. Yamasaki’nin önerisinde, proje alanının çeperinde bulunan ve içerdeki kamusal meydanın trafikten etkilenmesini engelleyen daha küçük yapılar da bulunuyor. Meydanın altında ise İkiz Kuleler’i birbirine bağlayan ve Dünya Ticaret Merkezi ile metro istasyonlarının ve Wall Street’in bağlantısını sağlayan bir yer altı meydanı tasarlanmış.
Yapının inşaatının başlaması, bir takım sorunları da beraberinde getirdi. Yaklaşık 1500×2500 metrelik bir alanın kazılması pek kolay olmadı. Proje alanının Hudson Nehri’ne yakınlığı, kazılan alanda sürekli su birikmesine neden oluyordu. Bu suyu dışarı pompalamak ise oldukça masraflıydı ve çevredeki binaların temellerine zarar verebilirdi. Bu sorun mühendis Martin Kapp’ın Slurry Wall adını verdiği bir teknik ile çözüldü. Tüm kazı alanının çevresi betonarme duvarlar ile örüldü. Böylece topraktaki suyun kazı alanında birikmesi engellenmiş oldu ve yaklaşık 20 milyon dolar tasarruf edildi.
110 katlı iki gökdelenden oluşan İkiz Kuleler’de ofis alanları, 2000 arabalık bir yeraltı otoparkı, bir lobi ve bir seyir platformu bulunuyor. Kulelerin plan şeması oldukça basit; kuleler birleşim noktaları yumuşatılmış 63×63 metrelik bir kare şeklinde tasarlanmış. Yapının merkezinde ise 26.5×41 metre boyutlarında bir çekirdek bulunuyor. Bu çekirdek 47 çelik kolondan oluşmakta. Bu çekirdek, kulelerin tüm sirkülasyon alanlarını, tuvaletleri ve mekanik şaftları bulunduruyor.
İkiz Kuleler’in cephelerine tüp şeklindeki virendel kirişler (dikmeli kiriş) yerleştirilmiş. Dikdörtgen prizma şeklinde yükselen kulelerin her bir cephesinde 59 tane 43 cm genişliğinde kolon bulunuyor. Bu nedenle cephelerdeki 56 cm genişliğindeki pencereler tüm kabuğun yalnızca %30‘luk bir kısmını oluşturuyor. Yamasaki, Dünya Ticaret Merkezi’nde olduğu gibi diğer işlerinde de dar ve az pencere kullanan bir mimardı. Bunun nedeni de Yamasaki’nin yükseklik korkusu olması. Yamasaki, DTM’de çalışacak 500,000 kişiden yükseklik korkusu olan çalışanlar olabileceğini düşünmüş ve pencereleri az ve dar tutarak binanın içindeki yükseklik algısını azaltmaya çalışmış.
Cephede bulunan kolonlar 30 cm kadar dışarı doğru uzuyor ve her biri yanındaki pencereler için güneş kontrol elemanı görevi görüyor. Yere doğru inildikçe, cephede bulunan her üç kolon birleşiyor. Böylece lobiyi çevreleyen cephenin daha geçirgen olması sağlanmış. Yamasaki, alüminyumun renginden memnun olmadığı için cephede ilk olarak çelik kullanmak istemiş ancak gümüş alaşımlı alüminyum daha ucuz olacağı için cephe malzemesi olarak alüminyumu tercih etmiş.
Dünya Ticaret Merkezi, 4 Nisan 1973 yılında kullanıma açıldı. Toplam maliyeti 900 milyon doları bulan devasa yapı, büyüklüğü nedeniyle pek çok eleştiriye maruz kaldı. Ancak Yamasaki, Manhattan’ın fazla nüfusu ve arsa değerleri sebebiyle dikey olarak yükselmenin bir mecburiyet olduğunu ve daha yüksek binaların daha fazla kamusal alana yer açacağını savunuyordu. Yamasaki’ye göre, tasarımda insan ölçeğini göz önünde bulundurarak şehirsel koşullardan olabildiğince faydalanmak bir mimarın en önemli sorumluluklarından biriydi.
İkiz Kuleler, 11 Eylül 2001 yılında El-Kaide tarafından gerçekleştirilen bir terör saldırısı sonucunda yıkıldı. Saldırı sonucunda Dünya Ticaret Merkezi’nin üzerinde bulunduğu alan boşaltıldı. Şuan bölgede saldırıya dair bir anıt bulunuyor.
Empire State Binası / Shreve, Lamb & Harmon - Arkitektuel
23 Eylül
[…] yıl Chrysler Binası’nı geçerek dünyanın en yüksek binası olmuştur ve 1972 yılında Dünya Ticaret Merkezi’nin tamamlanmasına kadar bu ünvanı elinde […]
Willis Kulesi (Sears Tower) / Skidmore, Owings & Merrill - Arkitektuel
23 Eylül
[…] eleman ile temele bağlanıyor. Fazlur Khan tarafından geliştirilen bu taşıyıcı sistem Dünya Ticaret Merkezi’nin taşıyıcı sistemiyle büyük benzerlikler […]
Chicago Okulu : Dünyanın İlk Gökdelenleri - Arkitektuel
23 Eylül
[…] yeni taşıyıcı sistem ile pek çok binanın öncüsü oldu. John Hancock Binası, Willis Kulesi, Dünya Ticaret Merkezi, Petronas Kuleleri gibi binalarda Khan’ın bulduğu kafes-tüp sistemi […]