Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi (JMO İzmir Şubesi), cephesiyle dikkat çeken bir ofis binası. Dürrin Süer ve Metin Kılıç önderliğinde kurulan M artı D Mimarlık ekibi tarafından tasarlanan yapı, 2017 yılında tamamlanmış. Yapı, İzmir’in önemli merkezlerinden biri olan Alsancak’ta oldukça dar bir sokakta bulunan dar arazisinde, bu araziyi maksimum ölçüde kullanan bir ofis mekanı hedefliyor.
JMO İzmir Şubesi’ni tasarlarken M artı D ekibi, hem sosyal bir alan hem de bir çalışma ortamını bir arada bulundurabilecek bir kurgu üzerine gidiyor. Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu’nun ekibi görevlendirmesiyle ortaya çıkan proje için odanın isteği de odanın bürokratik işlerini bu binada yürütebilmek ve üyelerine birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri bir ortam sağlamak. Bunun üzerine Alsancak’ın en canlı sokaklarından biri olan Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ni dik kesen dar bir sokak üzerindeki arsada ekip kamuya açık alanlar, toplantı ve çalışma mekanlarını bir arada bulunduracak bir yapı kurguluyor.
Yapı için ilk olarak M artı D ekibinden halka açık bir kafe, kütüphane, toplantı ve çalışma mekanlarının bir bütün olarak çalışması doğrultusunda istekte bulunulmuş. Bunun üzerine yalnızca 6,65 metre cephe genişliği ve 15 metre derinliğe sahip arsada bu bütüncül mekan kurgusunu sağlayabilmek için çalışmalara başlanmış. Daha sonra bu bitişik nizamlı, 5 kat imarlı ve yalnızca 428 metrekarelik alandan oluşacak yapı için yönetim kurulu bu bütüncül mekan isteğinden vazgeçmiş ve binanın birbirinden bağımsız katlara sahip bir ofis binası olması istenmiş.
Bağımsız 4 ofis katı ve zeminde yine bağımsız bir kafeteryanın bulunması yönetim kuruluna göre odaya daha esnek bir işletim imkanı sağlıyor. M art D ekibi bu güncel istek doğrultusunda zemin katta tüm yapının girişinden bağımsız bir girişe sahip kafeterya üst katlarda işe tek bir sirkülasyon çekirdeğine bağlı 4 farklı ofis katı tasarlıyor.
Yapının tasarım sürecinin zorluklarından biri de her katın 75 metrekarelik bir alana sahip olması. Bu nedenle bu kısıtlı alanda ekibin en çok dikkat ettiği nokta kullanıcılar için maksimize edilmiş kat kullanımını sağlayabilmek. M artı D bu soruna şöyle bir çözüm getiriyor: sirkülasyon ve servis çekirdeği parselin dar kenarlarından birine yaslamak.
JMO İzmir Şubesi’nin tasarım sürecinde dar parselin getirdiği başka zorluklar da olmuş. Yapının doğal ışık alabilecek, sokakla görsel bağ kurulabilecek tek cephesi kuzey cephesi. Başka bir deyişle aslında kuzey cephesi, M artı D’nin bu yeni ofis binasının imza tasarımında, kütle karakterini de yansıtabilecek tek yüzey. Bu nedenle aslında yapı için önemi büyük. M art D, bu cephede yapı kullanıcılarının mesleklerinden ilham alıyor. Cephe tasarımında topoğrafya ve yüzey ilişkisini referans alarak yapıya kendini gösteren bir rölyef yüzey tasarlıyor. Yapının sembolü olan bu geometrik rölyef cephe, aynı zamanda farklı ışık kırılmalarıyla iç mekanda da gün boyunca dinamik bir etki oluşturuyor.
M artı D ekibi JMO İzmir Şubesi projeleri için: “Her binanın bir öyküsü vardır, başlarken de sonrasında yaşarken de. Aslında tasarlamak bir müdahale ve var etme öyküsüdür. Müdahaledir çünkü ‘yeni’ konumlandığı yeri değiştirir, dönüştürür. Bu kimi zaman sessizce, usul usul olur kimi zaman bağıra çağıra gelir oturur. Başlarken kullanıcısının, talep edenin, işverenin hayalleri, istekleri vardır ki yapının bunları karşılamasını bekler. Mimar da bu istekleri, verileri kurgular, tasarlar.” diyor.
NO COMMENT