Louis Vuitton Maison Seoul, dünyaca ünlü marka için tasarlanmış bir mağaza. Önceden varolan mağaza yerine Güney Kore başkenti Seul’da yeni bir amiral mağaza olarak tasarlanan yapı, 2019 Kasım ayında hizmete açılmış. Tasarım için dünya çapında ünlü mimarlar Frank Gehry ve Peter Marino birlikte çalışmış. Markanın Kore kültürü ve mirasıyla olan kuvvetli ilişkisini onurlandıran bir tasarım olarak hayata geçen Louis Vuitton Maison Seoul, birçok marka ile birlikte çalışmış olan Peter Marino’nun yarattığı özgün ‘mağaza evrenlerini’, Frank Gehry’nin ikonik mimarisiyle buluşturuyor. Ortaya kıvrımlı cam cephesi ve yapı üstünde askıda duran kübik kütlesiyle markaya yakışır şekilde dikkat çekici bir mağaza tasarımı çıkıyor.
Gangnam bölgesinde bulunan mağaza, Frank Gehry’nin Güney Kore’deki ilk tasarımı. Aynı zamanda Gehry’nin kariyerinin ilk yıllarından sonra gerçekleştirdiği ilk mağaza tasarımı olan Louis Vuitton Maison Seoul, daha önce yine aynı marka ile Paris’te ikonik bir sanat ve kültür merkezine imza atmıştı: Louis Vuitton Foundation (Louis Vuitton Vakfı). Seul’daki mağaza tasarımı da birçok özelliğiyle Gehry’nin ikonik yapısını hatırlatıyor. Peter Marino işbirliğinde ortaya çıkan tasarımda Gehry, Paris’e kattığı imza yapıdaki formlardan ve geniş tarihi olan Kore mimarisinin temel örneklerinden ilham alıyor: UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Hwaseong Kalesi gibi. Gehry’ye tasarımı için bir başka ilham kaynağı ise Kore’ye özgü bir yerel dans türü olan Dongnae Hakchum’un bembeyaz kostümleri. Gehry, dans ederken giyilirken kostümün rengi ve dans esnasındaki hareketinden ilham alıyor.
Markanın alandaki eski mağazasının alanını kullanan Louis Vuitton Maison Seoul, bir çeşit yüksek zikzaklı bir giriş holü ve pencere yaratarak, bir dizi kapalı terasa ve mağazanın dalgalı cam panellerle oluşturuluş kübik kütlesine uzanan, tamamı cam bir cepheye sahip. Cephenin hareketleri, Gehry’nin yerel dansta gözlemlediği beyaz, uçuş uçuş kıyafetlerin hareketlerini yansıtıyor ve yapıya uçuyor veya çatı kendiliğinden gökyüzünde buharlaşıyormuş hissi veriyor. Markanın da ‘şiirsel bir strüktür’ olarak nitelendirdiği yapının cephesi için Gehry’nin imzası haline gelmiş kıvırmlı cam paneller, her biri ayrı ayrı kalıplandırılıp yine ısmarlama bir metal kafese monte edilmiş.
Yapının podyumvari kısmı ve duvarları tamamen taş olarak düşünülmüş. Cam ile kurgulanan bu hareketli mimari, bembeyaz bir taş kaidenin arasına oturtuluyor. Cephe ve çatı ikilisi ile taş zemin arasındaki tezatlık aynı zamanda yapının üstünde yakalanmak istenen ‘ağırlıksızlık’ hissini de vurguluyor. Tasarımda yarılan podyum kısmı ile taş duvarların ağırlık hissi kırılmış ve yapının geneline bir hafiflik hissi sağlanmış. Dışta bütünü camla geçilen yapının Peter Marino imzalı iç mekanında ise katlar ‘yüzen merdivenlerle’ birbirine bağlanmış. Merdivenler aynı zamanda Marino tarafından dikay birer sergi mekanı olarak düşünülmüş. Beton merdivenler, ilk kattaki kadın ve erkek giyim kısmını, yukarıdaki özel mekana bağlıyor. Burası markanın çeşitli etkinlikleri için kullanabileceği bir kapalı teras niteliğinde.
Louis Vuitton Maison Seoul, dünya çapında yüzlerce Vuitton mağazasınına imza atmış Peter Marino tarafından Miesian (Mies Van der Rohe karakterstiklerini barındıran) bir iç mekan olarak tasarlanmış. Yapının dıştaki dramatik formu, içeride şıklığı ve kaliteyi vurgulayacak bir sadeliğe evriliyor. Cephe ile aynı beyaz, Türk kireç taşı kaplanmış geniş üç kat yükseliğindeki giriş yapının iç ve dış mekanını birbirine bağlıyor. Yüksek tavan seçimiyle iç teraslara sahip mağaza; sadece Marino’nun seçtiği, ağaç tepelerinin üzerinden mükemmel şehir manzaralarına bakan şık koltuklarla tasarlanmış. “İç mekanlar, Gehry’nin dışının enerjik heykelsi kalitesini daha güçlü bir şekilde vurgulamak için Miesian bir titizlikle tasarlandı…Dikdörtgen hacimlerin dinamizmi, binanın hareketli cam kalkanlarıyla bir zıtlık oluşturur.” diyor yapının iç mimari Peter Marino.
Camla kaplı en üst katta bir sergi mekanı bulunuyor. İlk olarak Giacometti’nin sekiz heykelinden oluşan bir sergiye ev sahipliği yapan bu alan, Espace Louis Vuitton Seoul olarak adlandırılıyor. Peter Marino, iç mekanda ziyaretçilerin beş katta da sanatla çevrili bir şekilde alışveriş yapabileceği eşsiz bir deneyim sunuyor. Bu bağlamda bir çeşit küratörlük olarak da değerlendirilebilecek olan iç mekan tasarımı, dünyaca ünlü markanın tasarımlarına ek olarak, birçok sanat eseri ve mobilyanın da sergilendiği bir alan olarak düşünülebilir.
Frank Gehry, Louis Vuitton Maison Seoul için: “Seul’ü 25 yıl önce ilk defa ziyaret ettiğimde beni etkileyen şey mimari ve doğal peyzaj arasındaki ilişki oldu. Hala Jongmyo Tapınağı bahçesinden adım attığımda deneyimlediğim güçlü izlenimleri hatırlıyorum…Kore kültürünün geleneksel değerlerini yansıtan Louis Vuitton Maison Seoul tasarladığım için çok mutluyum.” diyor. Dünyaca ünlü markalar yalnızca tasarladığı koleksiyonlarla değil, şehirlerde kendilerine yer bulmalarına ön ayak oldukları özgün mimari tasarımlarla da gündeme geliyor. Bu örnek gibi birbirinden özgün mağaza tasarımlarına buradan göz atabilirsiniz.
NO COMMENT