Dünyada dijital dizayn ve inşaat süreçleri için yeniliklerin öncüsü olan ve bu alanlarda ileri teknolojilerle yeni standartlar getirmiş olan Louis Vuitton Vakfı, Frank Gehry’nin şirketi Gehry Partners tarafından Louis Vuitton Vakfı için tasarlanmış ve 2014 yılında tamamlanmıştır.
Yanında bulunan Jardin d’Acclimatation peyzaj düzenine uygun bir şekilde tasarlanmış olan yapı, tasarım anlayışı olarak 3 hedefe sahip: 19. yüzyıl cam bahçe yapılarını ve bahçelerin kültürel mirastaki yerini anımsatmak, bu bahçeye sık sık uğrayan çocuklar ve ailelerinin ilgisini çekecek bir modern sanat müzesi yaratmak.
Proje için özel olarak tasarlanmış havuzun hemen yanında konumlanan yapı, beyaz blokların birbirne bağlanmasıyla oluşuyor. Buzdağı olarak geçen bu beyaz bloklar, fiber-betonarme paneller ile kaplı. Beyaz blokları ise 12 adet geniş camlar sarıyor. Ahşap kirişlerle desteklenen bu camlar ise yapının yelken kısımları. Yelkenler, yapıya transparanlık kazandırırken aynı zamanda yapıya hareket ediyormuş izlenimi de veriyor. Bunun yanında yapının cephesinin yanında bulunan suyu ve bahçeyi yansıtması, ışık ile devamlı olarak değişmesi özelliklerini de yine bu yelkenler sağlıyor.
Yapının girişi hem müze hem de Jardin d’Acclimatation için bir giriş alanı. Burası her iki yer için gelen ziyaretçileri de karşılayan ilk alan olduğu için büyük bir sosyal alan olarak düşünülmüş. İçinde restaurant ve kitabevi barındıran bu kısımda, aktif bir sosyal yaşam kurgusu tasarlanmış.
Projenin bir başka etkileyici yanı ise galeriler arası dolaşan ziyaretçilere sergi içinde aynı zamanda geniş yelkenler sayesinde etkili bahçe manzarasını ziyaretçilerin gözü önüne sererek sergi ve bahçe deneyimini birleştirmesi. Ayrıca, yapının dışında bulunan ve yelkenlerin altından ilerleyen merdivenlerden de binanın çatısındaki bahçelere ve sergilere ulaşmak mümkün.
Daha önce de belirttiğimiz gibi dijital ortamda tasarım yapma konusunda dünya genelinde öncü haline gelmiş bu projede, 400’ü aşkın kişi tasarım modeline, teknik düzenlemelere ve montaj aşamlarına ortak web temelli bir 3D model üzerinden katkıda bulundu. Projenin teknolojik açıda yeniliklerinden biri de budur.
Son olarak, tasaralanan çatı yağmur suyunun toplanmasına ve tekrar kullanılmasına olanak sağlıyor. Bu özellik, yapının jeotermal gücünü arttırıyor ve yapının HQE (Haute Qualité Environmentale) sertifikasına kazanma amacına hizmet ediyor.
NO COMMENT