Akademik çevre ve dış dünyayı birleştiren kurumsal işleriyle tanınmaya başlayan SOM (Skidmore, Owings & Merrill) ekibinin bir projesi Miami Üniversitesi Sanat Müzesi (Miami University Art Museum). Oxford, Ohio’da bulunan müze, 1979 yılında tamamlanmış. Yapı hem bir akademik tesis hem de halkın deneyimine açık bir sanat mekanı.
Miami Üniversitesi’nin kampüsünde bulunan yapı, müze fonksiyonuyla üniversitenin çevre üzerindeki kültürel etkisini arttırmayı amaçlayan bir tasarıma sahip. Üniversiteyi Oxford’un sanatsal ve kültürel merkezi yapmayı hedefliyor yapı. Bu fikirler üzerinden Walter Netsch ve SOM bünyesindeki ekibi tasarıma başlamış. Tasarımda ilk düşünce yükselen arazi ve etraftaki ağaçlık peyzajdan yükseliyor izlenimi veren bir heykel yaratmak olmuş. Üniversitenin istekleri doğrultusunda da her türlü sanata ev sahipliği yapabilecek, esnek, hiçbir eserin ve alanın birbirini gölgede bırakamayıp aynı anda barınabileceği bir mekan sağlanmak istenmiş.
Bunun üzerine Netsch ve ekibi Miami Üniversitesi Sanat Müzesi’ni aralarında herhangi bir mekansal kesinti olmayan, böylece birbirinin içine akan, art arda dizilmiş hacimler olarak tasarlama kararı almış. Açık ve esnek mekanların yanı sıra üniversitenin bir başka isteği alanın müzenin tasarımında bütünleyici bir girdi olması; fiziksel olarak yapıyı etkilemese de bağlamını şekillendirmesi şeklinde.
Böylece Miami Üniversitesi Sanat Müzesi, art arda eğik ikizkenar yamuk şeklinde hacimlerle kurgulanmış. Programlarına, giriş-çıkış ve büyük oditoryum kütlesiyle ilişkilerine göre ölçeklenen bir dizi eğik hacimden oluşturulmuş müze.
Sonucunda ortaya aralarında bölmeler olmayan, tek katlı, açık bir bütün hacim oluşmuş. Böylece müzenin sergi alanları, depo ve araştırma alanlarının tek bir orgazisyonel sisteme ait olduğu bir yapı ortaya çıkarıyor SOM.
Yapının ana hacmi ana sergi salonu olarak düşünülmüş. Bu sergi salonu en büyük hacmi oluşturuyor. Bu mekanın özelliklerinden bir tanesi de tamamen dışarıya açılan karakterde olması. Hacim dizisinin başladığı nokta olarak en büyük duvarı bulunduran ana seri alanı, yüksek duvarıyla Miami Üniversitesi Sanat Müzesi’nin etrafını saran peyzaja manzaralar sunuyor. Ziyaretçilerin yolculuğu da burdan başlayıp, hacimsel dizinin içerisinden müzenin sonuna doğru ilerliyor.
İçeride kesin bir bölme/seperasyon olmadığı için ziyaretçiler ana hacimdeki bu yüksek duvar ve çevre manzarasından müzenin tüm programlarına ulaşabilecekleri kesintisiz bir rotaya başlıyor. Müzenin başından sonunda sanat eserlerinin arasında her türlü programın deneyimlenebileceği uzun bir rota kurgulanıyor. En büyük hacim yani ana sergi salonundan başlıyor bu rota.
Bu uzun rotayı barındıran hacim dizisinin içindeki atmosferi güçlendiren ögelerinden biri de kuzeye doğru eğimlenmiş, tavan penceresi bulunan eğik çatıları. Müzenin içerisine sanat eserlerine direkt olarak temasta olmayan ve ziyaretçilerin deneyimlediği mekanı zenginleştiren doğal ışık kaynağı sağlıyor.
Açıklıklı, eğimli çatılar Miami Üniversitesi Sanat Müzesi’nin içerisinde beyaza boyanmış ahşap kafes kirişlerle vurgulanmış. Doğal ışık kaynağını vurgulayan kirişler aynı zamanda içerideki yapay aydınlatma elemanları taşıyor. ‘Işık’ ögesi bütünlenmiş oluyor.
Taş kaplama, beton ve ahşap taşıyıcılı Miami Üniversitesi Sanat Müzesi, üniversiteye bağlı sanat fakültesi öğrencilerine yönelik bir hacim olsa da dışarıya açık programlara sahip. Müzenin hizmet verdiği kitledeki bu ikililik bir noktada bütünleşiyor: medya merkezi. Önünde dışarıya olan şeffaflığı yapay bir gölle vurgulanmış olan bu hacimde de öğrenciler ve toplumun bir araya getirilmesi amaçlanmış SOM ekibi tarafından.
Kaynaklar: Andrew Kroll. “AD Classics: Miami University Art Museum / SOM” 25 Mart 2011. ArchDaily. <https://www.archdaily.com/122803/ad-classics-miami-university-art-museum-som/>
NO COMMENT