18 Mayıs 1883’te doğmuş olan Walter Gropius, 20. yüzyılın en saygın mimarlarındandır. Modernizmin kurucularından olan Gropius, aynı zamanda Bauhaus‘u kurmuştur.
Bauhaus: bauen –inşa etmek-, ve haus –ev- kelimelerinden oluşmuş basit anlamıyla ‘inşaa etme’ okuludur. Sanat, mimarlık, grafik tasarım, iç mimarlık, endüstriyel tasarım ve tipografya dallarını yani tasarım alanlarını tek bir çatı altında tolayan ve bunların değişim, gelişim ve üretimlerini destekleyen kurumdur. Bauhaus, tasarımda ”yerinde öğrenme, uygulama” anlayışını benimsemiş ve bu dallarda eğitim veren yetkin bir öğrenim alanı olmuştur.
1908’de ünlü mimar ve endütriyel tasarımcı Peter Behrens’in yanında işe başlayan Gropius, burada ileride modern mimariye büyük iz bırakacak iki kişiyle beraber çalışmış: Le Corbusier ve Mies Van der Rohe. Behren’in yanındaki bu üç parlak mimardan biri, Gropius, ilk olarak çalışmalarına modernizmi adapte eden isim olmuştur. Adolf Meyer ve Gropius imzalı Fagus Fabrikası da bunun ilk örneklerinden.
Sitemizde de bulabileceğiniz Fagus Fabrikası, cam ve çelik bir yapı. Modern mimarinin ilk icatlarından olan cam perde kullanılmış. Dönemindeki bir sürü modernist gibi mimaride makineleşme ve faydacılığı savunan Gropius, bunu yaptığı bu eserde de göstermiştir. Fagus Fabrikası hakkında detaylı yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
”Her tasarım fonksiyonel fakat bir o kadar da estetik olmalıdır.” düşücesine sahip mimarımız oldukça sade, gereksiz süs ve mimari elemanlardan arındırılmış bir tarza sahip. Bunu dışındaki eserlerinde de bu tarza dair birkaç şey daha öğrenebiliyoruz; bant pencere kullanımı, ışığa yapılan vurgu ve minimal tasarım.
Bauhaus’ta mobilya tasarımına da yönelen Gropius, burada sadece formunu ve eşyanın formla olan kullanabilirliğini ön plana almıştır. Anlaşıldığı üzere, genel olarak tasarımlarında Gropius, kendi tasarım anlayışının önüne güzelliğin, yaratıcılığın geçmesini istememiştir.
1919’da Gropius, Grand-Ducal Saxon Tasarım Okulu’na öğretmen olarak gelmiş. Burayı da bir Bauhaus’a çevirmiştir. Bundan sonra 1933 yılına kadar Avrupa’nın en ilerici ve etkin tasarım okulu olmuş, modern sanat ve mimariyi etkileyen en önemli disiplinlerden biri haline gelmiştir. 1925’te ise Bauhaus Dessau’yı tasarlamış. Bu yapının da kendi öğrettiği prensipleri gösteren, anlattığı şeylerin mimari elemanlara dönüştüğü bir yapı olmasını hedeflemiştir. Bauhaus Dessau yazısına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Gropius, yazıları ve makaleleriyle de Bauhaus prensiplerini tatrışmış ve aktarmıştır. Mimarın ve çevrenin mimarın eserine olan etkisin ve bu eserin çevreyle ilişkisi gibi konulara da değinen Gropius, 1925’te Amerika’ya göç etmiş ve makalelerinin yanında burada da Bauhaus prensiplerini aktarmaya devam etmiştir. Harvard’da öğretim görevlisi olarak çalışmıs ve bu sırada kendi tasarımı olan Gropius Evi’nde yaşamıştır. Çok geçmeden dersleri, anlatıları ve makaleleriyle Amerika’da da mimariye yön veren ve Avrupa mimarisini buraya taşıyan isim haline gelmiş Walter Gropius. Bu gelişme, mimaride bazıları tarafından çok önemli bir gelişme olarak kabul edilir; bazılarıysa Amerikan mimarinin kötü etkilendiğini vurgular.
1933’te Naziler tarafından kapatılan fakat Gropius tarafından yapılan organizasyonlar ve sergilerle ayakta duran Bauhaus ve prensipleri, New York Modern Sanatlar Müzesinde uzun süre sergilerini sürdürmüş. 1969’da yani 86 yaşında hayatını kaybeden Gropius, Bauhaus’un öğretileri ve Bauhaus’un kendisiyle modernizmin yapıtaşlarından biri olmuştur.
Gropius Evi / Walter Gropius - Arkitektuel
23 Eylül
[…] Gropius ve Bauhaus akımı ile ilgilli daha detaylı bilgi edinmek için Bauhaus’un Kurucusu: Walter Gropius makalesini […]
Uluslararası Üslubun Sembolü: Gropius Evi – medley mimari blog
10 Kasım
[…] https://www.arkitektuel.com/modernizm-kurucularindan-walter-gropius/ […]