2004 yılında tamamlanan Nardini Grappa Damıtımevi (Nardini Grappa Distillery), Massimiliano and Doriana Fuksas (Studio Fuksas) tarafından tasarlandı. İtalya’nın Vicenza kentinde Bassano del Grappa isimli bölgedeki damıtımevi projesi, markanın yer altındaki damıtım tesisi ve oditoryumu; yerin üstünde iki adet şişirilmiş disk formunda araştırma merkezinden oluşuyor. Yer altındaki hacim ve bir çeşit uzay aracı gibi görünen hacimleriyle yapı, ekibin özgün tasarımlarından bir tanesi.
Ekibe göre Nardini Grappa Damıtımevi, iki ayrı dünyadan oluşuyor. Bunların ilki uçan, eliptik şekillere sahip balonların içindeki araştırma merkezi laboratuvarları; diğeri ise gömülü olan, toprağı doğal bir kanyon oluşturarak yaran ve bu yarığın sonuna oturan 100 koltuklu oditoryum kısmı. Toprak altındaki oditoryum hacmine ziyaretçiler zemin kotundan bu kanyon mekanı şekillendiren hafif bir eğimle alçalarak ulaşıyor. Ziyaretçileri yapıya yönlendiren eğim, oditoryumun koltuklarına bakıyor. Böylece giriş aynı zamanda bir açık hava sahnesi olarak da kullanılabiliyor. İzleyicileri eğimli duvarlarla yaratılmış yapay kanyon peyzajıyla saran oditoryum kısmı, toprak kotu ve toprağın altını bağlayan kesintisiz bir etkinlik mekanı.
Bu kısmın hemen üstünde ise yukarıdaki baloncukları yansıtıcı bir havuz bulunuyor. Yapının giriş kısmına dahil olan bu alan iki uçan balon hacimler arasında yansıma oyunlarıyla hareketli bir ara mekan yaratıyor. Havuz kısmı, aşağısında bulunan oditoryumun tavan pencerelerinden gelen ışığı yansıtıyor ve aşağıya daha aydınlık bir mekan sağlıyor. Akşamları ise aşağıdan gelen ışığı yukarıdaki baloncuklara yansıtarak yapıyı aydınlatan bir eleman. Havuz, yapıya, gelen ışığı yansıtarak ve cam yüzeylerden yansıyarak, kendine özgü bir dinamiklik katıyor. Bu dinamikliğe üstteki hacimleri taşıyan ince kolonların gergin, birbirinden farklı eğimli yapısı da katkı sağlamış.
Ekibin kurguladığı iki dünya, birbirine bir asansör ve bir merdivenle bağlanıyor. Bu sirkülasyon elemanları birbirinden farklı eğimleriyle aşağıdaki taşıyıcılara ve birbirlerine zıt bir komposizyon oluşturuyor. Tamamı cam kaplı asansör ve merdiven hacimleri, ziyaretçileri toprağın altından, uçan laboratuvarlara ulaştırıyor.
Nardini Grappa Damııtmevi’nde ziyaretçiler ölçülmüş simetrilerle yaratılmış birden çok mimari durumla karşı karşıya. Yapı bir gözlemci için sürekli olarak değişen manzaralara sahip: iki adet şaşırtılmış, birbirinin üstüne denk gelen eliptik hacim, altla üstü birbirine bağlayan eğimli asansör, tamamı cam merdiven ve girişin dönen forma sahip eğimi ile.
Aynı zamanda Nardini Araştırma Merkezi ve Oditoryumu (Nardini Research Center and Auditorium) olarak adlandırılan yapının yukarıdaki balon hacimlerin dış yüzeyi tamamen çift camlı şeffaf bir katman. Böylelikle laboratuvar hacimlerinin içindeyken Montegrappa’nın eşsiz peyzajına 360 derecelik bir bakış sağlanmış. 3 adet ince çelik kolonla taşınan hacimler, diagrid taşıyıcı sistemle kurgulanmış. Proje için çelik ve camdan oluşan laboratuvarlar, alttaki brüt beton hacme zıt olarak, taşıyıcı bilgisi ve şeffaflığıyla ekibe göre daha ‘teknolojik ve zarif’ olan kısım.
Bu ‘teknolojiklik ve zariflik’ temel olarak ince taşıyıcı kurgusundan geliyor. Havuzla yansıtılan bu ayaklar, uçan hacimleri toprağa bağlayan tek öge. Toprak altında ise yapı kendine tekrar mekan yaratıyor. Studio Fuksas, Nardini Grappa Damıtımevi’nde pozitif ve negatif arasındaki sürekli gerilimi işlemiş. Bu iki kutbu birbirine suyun içinden yükselen eğimli asansör strüktürüyle bağlamış. Ekip burada da havuzla, yukarıdaki cam laboratuar balonlarını sürekli yukarı iten ve ağır oditoryumu sürekli toprağa gömen bir enerji yakalamayı hedeflemiş.
Studio Fuksas, bütün bu komposizyonu absürt bir geometri içinde büyüyen ve hareket eden bir mekan olarak düşünmüş. Yalnızca 5 cm derinliğe sahip havuzla bu etkiyi yakalayan proje, aşağı ve yukarı doğru sürekli olarak ilerleyen bir kurguya sahip. Massimiliano and Doriana Fuksas’a göre yapıyı izleyerek yürümek oldukça güçlü bir duygusal deneyim bırakıyor ziyaretçide.
NO COMMENT