OchoQuebradas Evi: İlkelin Ruhu, Alejandro Aravena’nın kurduğu ofis Elemental’in 2014 yılında tasarladığı ev. OchoQuebradas Evi (Casa OchoQuebradas) Şili’nin falezli kıyı bölgesinde bulunuyor. Ekibin tasarımı alanın kayalıklı peyzajından esinlenerek yine bu şekilde pürüzlü ve beton hacimlerden oluşan ilkel bir haftasonu evi yaratmayı amaçlıyor.
Ekibin ev için tasarımı şekillendiren haftasonu evi üzerine düşüncesi “bir haftasonu evi en nihayetinde insanların kendilerine normal hayatın düzenini askıya almaya izin verdikleri ve en temel şekilde yaşamaya döndükleri yer” şeklinde. Bu düşünce etrafında şekillenen OchoQuebradas Evi dışarıya tamamen açılabilen bir ana yaşam alanı ve evin merkezindeki bir ateş ögesiyle tasarlanmış. Ev, basit kütle kompozisyonlarıyla Aravena’nın hedeflediği ilkel ruhu yakalayan yaklaşımları, evin gerekli hacimleriyle bütünleştiriyor.
Aravena: “Doğrusunu söylemek gerekirse son zamanlarda olabildiğince ilkel olmaya çalışıyoruz; orjinalliğe açlığın mimariyi anında demode hale getirdiği bir çağda zamansız olanı arıyoruz.” diye açıklıyor Elemental’in yaklaşımını. “Bu yapıda evin bulunduğu arazi ve program bizim doğal bir hareketle ilkele yönelmemizi sağladı.” Tasarım sürecinde ekip bu bağlamda, insanın içindeki çıplak ayaklı mağara adamını model olarak alıyor. Fakat ünlü bir iş adamı için tasarlanan ev, ilkele yönelmeye çalışan nostaljik bir kaçış değil; yeniliğin getirdiği klişelere karşı doğal bir filtre olmayı amaçlamış.
“Eğer bir adam tüm hafta boyunca kravat takmak zorundaysa, haftasonları şortunu giyip evinde çıplak ayakla dolaşması çok muhtemel.” yazıyor Aravena yapıyla ilgili ofisiyle aynı isimdeki Elemental kitabında. Elemental, yaklaşımına göre bir kullanıcı profilini model olarak alıyor ve tasarımının sınırlarını bununla belirliyor.
Aravena müşterinin rahatlayıp doğal haline döneceği düşüncesini kabul edip evi tasarlamış olsa da aslında evde kullanıcının hayatına müdaheleden kaçınan bir yaklaşım güdülmüş. Aravena bu yaklaşımı projeyi hangi yönde sınırları zorlayan bir proje olacağına yalnızca kendinin karar vermesi şartıyla kabul edişiyle anlatıyor.
OchoQuebradas Evi, 3 hacimden oluşuyor: birincisi yatak odalarını ve tuvaletleri barındıtan dik hacim; ikincisi ise bunun altında şömineli yaşam alanını barındıran alçak, yatay hacim; üçüncüsü ise bu ikisini bağlayan eğik, ateşe baca görevi gören hacim. Ekip, tüm bu hacimlerin merkez noktasını ateş ögesi olarak görüyor. Bunu sebebi, ateşin amaçladıkları ilkelliği cisimleştiren eleman olması. Aynı zamanda Elemental bu ögeden “baca (medeni bir öge olması nedenyle) değil ateş (insanoğlunun yaptığı en eski ve devrimsel nitelikle keşif)” olarak bahsediyor.
OchoQuebradas Evi, çoğunlukla dökme betondan oluşturulmuş. Tek bir cephede başka bir malzeme görüyoruz. Burası çatı terası. Teras, betonun dökülmesi için yapılan kalıpta kullanılan ahşap malzeminin aynısıyla kaplanmış. “Biz bu parçaların bir kaya gibi eskimesini bekliyoruz; mekanın brütalist yaklaşımını daha çok yansıtabilmesini fakat yine de kullanıcıya doğanın ve buradaki yaşamın tadını çıkarabilecek derecede yumuşak olabilmesini.” diyor ekip materyal seçimleriyle ilgili.
2,690 metrekarelik ev, bütün mekanları bir bütün haline getirilebilme düşünceiyle tasarlanmış. Bu nedenle cephelerde ve iç mekanda tabandan tavana cam kullanılmış. Böylece hem arazinin manzalarından maksimum faydalanan bir ev yaratılmış hem de sürgülü cam duvarlarla açık, tek bir hacim haline gelebilen hacim. Ekibin hedelediği pürüzlü ve ilkel tasarım olan OchoQuebradas Evi’nin iç dekorasyonu da dikkat çekici. Müşterinin de isteği ve aslında biraz da profiliyle Alejandro Aravena, evin içindeki her bir hacimde lüks bitişler ve maksimum konfor sağlayacak mobilayaları tercih ediyor.
Yeni mimarinin, sürekli yenilenmeye çalışmanın getirdiği klişelerden kaçmaya ve çağın mimariyi hemen eskittiği görüşten uzaklaşmaya çalışan OchoQuebradas Evi, tasarım yaklaşımıyla Aravena’nın dikkat çeken eserlerinden bir tanesi. Modern klişe ve alışılagelmişliklere doğası ve ilkelliğiyle bir filtre yaratmaya çalışan konut buna zıt algı yaratan iç tasarımıyla da çeşitli yazılara konu olmuş.
NO COMMENT