Çin’in Moğolistan sınırına yakın bir bölgesinde bulunan Ordos şehri için 2005 yılında yeni bir imar planı çıkarıldı. 1.5 milyon nüfuslu Ordos, 2012 yılında BBC tarafından ‘Çin’in en büyük hayalet şehri’ olarak tanımlanıyordu. Yerel yönetim, şehrin bu hayalet algısından kurtulması adına tasarladığı yeni imar planı çerçevesinde, şehre yeni bir müze yapılmasını istedi. MAD Architects’in tasarladığı Ordos Müzesi, şehrin yeni simgesi olarak kentin kimliğini değiştirmeyi amaçlamaktadır.
Ordos Müzesi, Buckminster Fuller’ın jeodezik kubbelerinden yola çıkılarak tasarlanmıştır. Yapının Çin’in zorlu kış şartlarına ve kum fırtınalarına dayanabilmesi adına, MAD tarafından metalik bir kabuk önerilmiştir. Bu organik kabuk, yapının tamamını sararak binaya kompaktlık kazandırmaktadır.
Binanın iç mimarisi, yukarıdan ışık alan havadar bir mağaraya benzetilmiştir. Binanın girişi galeriler ve sergi alanı arasında bir boşluk tanımlamaktadır. Bu boşluk, yapının çatısındaki açıklıklar tarafından aydınlanmakta ve iki alan arasındaki ulaşım köprüler ile sağlanmaktadır. Yapının içine yerleştirilmiş, doğal ışık alan bahçe ise, binanın içindeki ofis ve araştırma alanları için güzel bir çalışma ortamı sağlamaktadır.
Toplam 27,760 metre karelik bir alan üzerine yerleşen müze binasının organik kabuk şekli, 40 metreye dek yükselmektedir. MAD Architects, yapının mimarisini ‘tanıdık ancak bağımsız’ olarak tanımlamaktadır. “Ordos Müzesi ya çölün üzerine başka bir gezegenden gelmiş ya da tarih boyunca zaten oradaymış gibi.”
Her ne kadar müze sıra dışı bir forma sahip olsa da, binanın iç mimari çözümleri sayesinde olabildiğince kullanışlı iç mekanlar üretilmiş. Organik, kavisli dış kabuğun içinde siyah ve beyaz bir iç mimari tercih edilmiş. Mekanları olabildiğince efektif kullanabilmek adına bazı iç mekanlar havada durmaktadır.
Müze, çok büyük açık iç mekanlar bulundurmaktadır. Plan düzleminin ortasına yerleştirilmiş büyük merkezi açıklıklar şekil değiştirerek galeri alanlarını oluşturmaktadır. Yapının organik tavrı iç mimarisine de yansımıştır. Müzenin cephesindeki açıklıklar bile sıra dışı ve beklenmediktir.
Ordos şehrini geliştirmek adına önceden planlanan bazı dönüşüm projeleri ekonomik nedenler yüzünden başarılı olamamıştır. Ai Weiwei ve Herzog & de Meuron gibi bazı ünlü mimarlık ofislerinin de tasarımlarının aralarında bulunduğu projeler ya gecikmiş ya da tamamlanamamıştır. Ancak Ordos Müzesi, bu projelerin aksine planlanan zamanda, önemli bir sorun olmadan tamamlanabilmiştir.
NO COMMENT