Sonsuz Ev (Endless House), Friedrick Kiesler tarafından ortaya atılmış bir konsept ev tasarımı. Kiesler elastik, farklı durumlara cevap verebilen bir mekan kurgusu olarak Sonsuz Ev’in tasarımını gerçekleştiriyor. Tasarımında ortaya attığı düşüncelerle de kendinden sonra gelen ‘esnek’ mekan kurgularına öncü olmuş.
Modern mimarinin müstakil ev ve evle ilgili ortaya attığı arketipler, mimarların ve sanatçıların yaratıcı çalışmalarından doğmuş, evrensel konuları keşfetmeyi hedefleyen ev kurgularıdır. Sonsuz Ev ise bu arayışlarla gerçekleşmemiş olan konsept tasarımlardan ayrılıyor. Ev, konut tipine 20. yüzyılda yapılmış paradigmatik deneylerinden biri. Zamanın sürrealizm akımından ve bilimsel teorilerinden esinlenerek doğan tasarım, Kiesler’in ‘yaşamsal faaliyetler kadar elastik’ olan konut denemesi.
Friedrick Kiesler, 1920’lerde sanat ve mimari arasındakı sınırı yıkabilecek sonsuz mimari içi eskizlerine başlamış. Bu fikirlere 1950’lerde bir model geliştiren mimarın tasarımı, müstakil eve tamamıyla soyut olan bir yaklaşımın manifestosu denebilir. Ev, Kiesler’in modern mimaride o zaman baskın olan sınırlamalara itiraz olarak çevresel bir ev modeli geliştirmiş. Sonsuz Ev, ‘makine çağının birbiri ardına kutular’ yaratan evlerine karşılık, resim, şiir, dans, tiyatro ve heykelin senteziyle ortaya çıkıyor.
Sonsuz Ev, mimarın bundan sonra ortaya attığı Manifesto of Correalism (Correalism manifestosu) düşüncelerinin temeli. Kiesler tarafından ortaya atılan Correalism terimi, insanın kendi doğal ve teknolojik çevresiyle olan sürekli etkileşiminin dinamiğini ifade ediyor.
Kiesler, kullanıcılarının değişen sosyal endişelerine ve kullanımlarına optimum cevap veren bir kurgu olarak elastik mekan konseptinin savunucularından biri. Tasarladığı ev de bahsettiği Correalism teriminin farkında olan ve bununla şekillenen elatik bir mekan kurgusu tanımlıyor.
Kiesler’in Sonsuz Evi, çeşitli materyalleri kullanan uzun konsept çalışmaları sonucu ortaya çıkmış. Evin ilk modeli akışkan, yumurtaya benzer formda döşeme, tavan, ve duvar arasındaki geçişleri bulanıklaştıran ve bu şekilde esnek bir mekan kurgusunu sağlayabilen kıvrımlı bir yapıya sahip. Daha sonra bu model mimarın çizim ve yazılarında , 1960’a kadar, sürekli olarak geliştirilmiş. Son olarak Endless House, Modern Sanat Müzesi’nin (MoMA) etkileyici Vizyoner Mimari (Visionary Architecture) sergisi için inşa edilmiş yaklaşık 25 metre uzunluğunda bir modelde mağaraya benzeyen mekanların organik bir düzenlemesi olarak öngörülmüş.
Evin formu da aynı zamanda Correalism manifestosunun da temeli. Mimarın bu formun türetilmesi konusundaki argümanlarından biri, formun evin aydınlatma sistemine dayanan bir mantığı olması. Kiesler’in elde ettiği amorf denebilecek form, bol ışığın evin her odasının her köşesine, formdan kaynaklanan herhangi bir köşe ve geleneksel mimarinin ögesi olan iç duvarlar nedeniyle, kırılmadan ulaşabilmesi. Temelde Sonsuz Ev’in alışılmadık olan formu, evin yeterli bir şekilde aydınlanma endişesinden doğuyor.
“Bütün sonlar ‘Sonsuz’da birleşiyor, aynı hayatta olduğu gibi. Hayatın ritmi, döngüseldir. Yaşamların sonları, yirmi dört saat, bir hafta , bir ömür boyunca bileşir. Zamanın öpücüğüyle bu yaşamlar birbirine dokunur. El sıkışırlar, kalırlar, hoşçakal derler, aynı veya diğer kapılardan geri dönerler, gelip birden çok bağlantıdan, gizli ya da açık ya da hafızanın kaprislerinden geçerler.”
Kiesler’in bu sözlerle anlattığı evi, döngünün sürekli devam ettiği bir tasarımı hedefliyor. Sonsuz Ev, sürekli hareket, iletişim ve değişim halinde olana ev sahipliği yapıyor ve kendi bu değişimlere uyum sağlıyor. Sonsuz Ev, insanın çevresiyle olan ilişkisini bir yaşam döngüsünde olduğu gibi, sürekli bir devinim içerisinde kurgulamayı hedefliyor.
Duyumsal iç mekanlar yaratmayı hedefleyen ev, bu sebeple farklı dokuları harmanlayan bir yapıya sahip: yerde çakıldan, kuma ve çimene kadar uzanan kaplama, küvetlerin yerini alan ve evle bütünleşmiş banyo havuzları ve prizmatik renkli aydınlatma teknolojisiyle ev, kullanıcılarının ruhsal ve fiziksel ihtiyaçlarına cevap arıyor. Kiesler bu tasarımında evi radikal bir şekilde yeniden yapılandırmak için evin, “kendi içinde bir evren, yaşam güçlerinin dönüştürücüsü” olması gerektiğini söylüyor. Friedrick Kiesler’in maketlerle ilerleyen sürecinin sebebi ise mimara göre mimari modelin kendi başına üretken bir araç, inşa edilen projeden bağımsız olarak kendi kavramsal varlığına sahip olabilecek bir nesne olması.
Mimarın ortaya attığı konsepte dair yaptığı yapılan eleştirler ise maketlerde yansıtılan özgün potansiyelin yanında çizimlerin oldukça statik ögeler olarak kalışı. Bunun yanında Sonsuz Ev için yapılmış olan eskizler, Kiesler’in tartıştığı vizyonu daha özgür aktarabiliyor. Fakat Sonsuz Ev’in sabit olmayan kurgusuna rağmen onu ‘sabitleştiren’ kesin çizgiler ve yüzeylerle mimar aslında bir nevi arayışı içinde olduğu düşüncelerden uzak bir noktaya yönelmiş oluyor. Konsept ev için yapılan maketler ise dagalı formlarda merdivenler, içeride ve dışarıda olma durumunu sürekli değiştiren akışlar ve sürekli yüzeylerle mekanlar arası akıcı geçişi daha net vurgulayan bir karaktere sahip.
Sonsuz Ev, kendiyle aynı zamanda yapılan birçok modern mimari eseri konuta karşı çıkıyor. Buna örnek olarak, Mies van der Rohe’nin aynı yıllarda (1945-1951) yapılmış Farnsworth Evi verilebilir. Sonsuz Ev’in ortaya attığı düşüncelere tamamen zıt olarak Kiesler’e göre Farnsworth Evi, kompakt düzeni ve şeffaf cam duvarlarıyla mekanın duyumsallığına tamamen karşı.
1958-1959 yıllarında MoMA’da Sonsuz Ev üzerine bir sergi yapılmış. Sergide evi modelleme süreçlerinin fotoğraflarına, maketlerin kendisine ve Kiesler’in eve dair ‘birden çok boyutlu’ çizimlerine yer verilmiş. Kiesler’in sergide yer alan tasarımları o zamanlar mimarlık disiplinini farklı yönlere iten ögeler olarak değerlendiriliyor.
Kiesler’in fikirleri ve kurgusu konutu yapısal kabuk olarak tasarlanan bir evden, heykeli biçimlerin koleksiyonuna; manzarayı esas alan bir ev kurgusundan kamusal ve özel alan arasındaki bölünmeleri bulanıklaştıran bir iç mekana; sanatçıların yaşama ve çalışma alışkanlıklarını kucaklayan modern tasarımlarından geometrik modeller ve dijital teknolojileri içeren yeni üretim yöntemlerine yöneltiyor.
NO COMMENT