Sonsuz Köprü (The Infinite Bridge), Gjøde & Povlsgaard Arkitekter tarafından uluslararası bir etkinlik olan Kıyıda Heykel (Sculpture by the Sea) sergisi çerçevesinde tasarlanan bir köprü. Sculpture by the Sea Bienali, Aarhus kentinin kıyı bölgeisini bir müzeye dönüştürüyor. Sonsuz Köprü de 2015 yılındaki bienal için tasarlanmış bir enstelasyon.
“Etrafındaki çevreyi deneyimletme ve şehir ile kıyının etkileyici peyzajı arasındaki ilişkiyi gözler önüne sermeyi amaçlayan bir heykel yarattık. Köprünün üzerinde yürürken ziyaretçiler değişen peyzajı sonsuz bir panoramik kompozisyon olarak deneyimliyor ve aynı zamanda aynı panoramayı deneyimleyen diğer insanlarla sosyal bir etkileşim içerisinde oluyor.” diyor Sonsuz Köprü tasarımı için Gjøde & Povlsgaard Arkitekter ekibinin kurucu ortağı Johan Gjøde.
Sonsuz Köprü, 60 metrelik bir çapa sahip. Köprü, yarısı kıyı yarısı ise deniz üzerinde duracak şekilde konumlandırılmış. 60 adet birbirinin aynısı ahşap elemandan oluşan köprü, toprağa yaklaşık 2 metre gömülen çelik ayaklarla kurgulanmış. Köprünün yürünen kısmı sudan, değişen deniz seviyesine göre, yaklaşık 1 veya 2 metre yükseklikte bulunuyor. Köprünün kıvrımları ekibe göre peyzajın kontürlerini takip eden bir karaktere sahip. Kıyıda küçük bir nehir vadisine oturan köprü, karadaki ormanı kumsala doğru uzatan bir tasarım.
Bütün bunların yanında Sonsuz Köprü aynı zamanda bulunduğu alanın geçmişi ve şu anki hali arasında bir bağlantı kuruyor. Bunu eskiden alanda bulunan, bir seyir noktası bulunduran iskeleyi sahile bağlayarak gerçekleştiriyor. “Köprü, eskiden insanların şehirden buharlı gemilerle gelip indikleri iskeleye dokunuyor…”
“…Tepeye oturan tarihi Varna Pavyonu, burada oldukça popüler bir destinasyon oluşturuyordu. Ormanın köşesinde denize bakan pavyon, bu eski iskeleden görülebilmesi için bu noktaya konumlandırılmış. Sonsuz Köprü şimdi bu bağlantıyı tekrar kuruyor ve kent ile peyzaj arasında yeni bir bakış açısı getiriyor.” Gjøde & Povlsgaard Arkitekter ekibinin kurucu ortağı Niels Povlsgaard.
Genç bir ekip olan Gjøde & Povlsgaard Arkitekter, projelerini yaratırken hitap edecekleri kitleyi sürece dahil etmeyi prensip haline getirmiş. Bu bağlamda Sculpture by the Sea de aslında onlar için özgün bir deneyim olmuş. Bunun sebebi kıyı koruma bölgesinde tasarlanan bir proje olması ve Sonsu Köprü olmadan buranın bir çeşit ulaşılmaz ve kullanılmaz bir arazı olarak kalacak olması. Stüdyo, aslında sanat ve mimari arasındaki bir noktada özelleşen bir ekip olarak tanımlıyor kendini. Bu nedenle Sonsuz Köprü’de gibi keşfedilmeyi bekleyen, mekansal potansiyeli yüksek olan projeler konusunda oldukça deneyimli hale gelmiş Gjøde & Povlsgaard Arkitekter.
“Biz sanat ve mimarlık diyarında oldukça çok çalıştık. Çoğu zaman olay geri adım atıp sanatın kendi kendine gelişmesine izin vermek. Bu gibi durumlarda insanların buluşabileceği ve eseri düşünüp taşınabilecekleri bir düzen yaratmak gerekiyor. Sonsuz Köprü’de de şehri saran payzajın deneyimlenebileceği bir ortam yaratmak istedik. Bu projede doğa, kentin ufuk çizgisi, liman ve suyla olan ilişki asıl sanat eseri.” Johan Gjøde.
NO COMMENT