Renzo Piano Building Workshop imzalı Stavros Niarchos Kültür Merkezi (The Stavros Niarchos Cultural Centre – SNFCC), Kallithea isimli bölgede bulunuyor. Atina’nın merkezinden yaklaşık 4 kilometrelik mesafedeki kültür merkezi, 2016 yılında tamamlanmış. Bir zamanlar hipodrom olan ve 2004 Olimpiyatları’ndan sonra bomboş bırakılan arazideki merkez, kente ve denize olan bağlarını kaybetmiş alanda bu bağlantıları tekrar kurgulayarak Yunanistan için oldukça önemli bir eğitim ve kültür merkezi haline gelmeyi hedefliyor.
Yunanistan Ulusal Kütüphanesi (National Library of Greece) ve Yunan Ulusal Opera (Greek National Opera) binasını bünyesinde barındıran Stavros Niarchos Kültür Merkezi’nin arazisi, Faliron (veya Phaliron) Koyu’nda suyla oldukça güçlü bir iletişime sahip olan bir alanda -Kallithea. Fakat sonradan, suyla olan yakınlığına rağmen, alanın denizle olan iletişimi tamamen kesintiye uğratılmış, aradan geçen yolla birlikte görsel iletişim de tamamen kaybolmuş. Renzo Piano ve ekibi ise bu durumu düzeltmek için tasarımına ilk olarak alanda güneye doğru (denize doğru) yükselen bir yapay tepe kurgulayarak başlamış. Eğimli tepenin son bulduğu yer de kültür merkezi yükseliyor. Böylece kültür merkezinin denize bakan olağanüstü manzaralara sahip olması sağlanmış.
Stavros Niarchos Kültür Merkezi’nin opera ve kütüphaneleri barındıran binası, Agora olarak anılan bir kamusal meydanla birbirine bağlanmış. Yapının ana iki fonksiyonlarının birbiri arasındaki iletişim bu Agora isimli mekandan sağlanıyor. İki ana fonksiyonu birleştiren tek kütlenin opera kanadı, geleneksel operalara ve bale gösterilerine hizmet eden 450 kişilik bir oditoryum ve daha deneysel çalışmalara hizmet eden 1400 kişilik ikinci bir oditoryumdan oluşuyor. Kütüphane kanadı ise yalnızca bir eğitim ve kitapların saklandığı bir hacimden çok daha çok bir kamusal kaynak alanı olarak kurgulanmış. RPBW ekibi kütüphane kısmının kentin, ülkenin kültürünün tamamen erileşilebilir olduğu bir çeşit paylaşım ve deneyim mekanı olarak düşünüyor.
Yapının en üst kısmında, geniş çatı kanopisinin altıda, etrafı tamamen camla çevrili bir okuma odası bulunuyor. Kare bir plan şeması üzerine kurgulanan yatay şeffaf kutu, 360 derecelik bir Atina ve deniz manzarasına sahip. Ekibin amaçladığı görsel iletişim en yoğun hissedildiği nokta burası.
Alanda yaratılmak istenen suyla fiziksel ve görsel iletişim, projenin park kısmında da deva ediyor. Burada ekip bunun için kuzey-güney doğrultusunda uzanan bir kanal yaratmış. Burası aynı zamanda Stavros Niarchos Kültür Merkezi’nin arazisinde yaratılan kamusal meydanın ana yaya aksı.
Projenin en dikkat çekici noktalarından biri de en üstteki çatı kanopisi. Tüm projeye büyük bir gölgelik olan kanopi tam olarak 10,000 metrekarelik alana sahip olan fotovoltaik panellerle kaplanmış. Bu paneller, opera ve kütüphane için gerekli 2,5 megawattlık enerjiyi üretebilecek kapasitede. LEED Platinum sertifikasını hedefleyen Stavros Niarchos Kültür Merkezi’nde güneş panelleri yapının açık kaldığı süre boyunca enerji etkin bir bina olmasını sağılıyor. Güneşli ve doğal havalandırmaya imkan veren alanında kentin önemli noktalarından birini tasarlayan bir nevi şehircilik ürünü olarak da anılabilecek olan merkez, mekanik ve strüktürel bilgiyi doğayla buluşturan bir eser.
SNFCC’nin en etkileyici noktalarından bir tanesi de yapıya doğru uzanan hafif eğimiyle Stavros Niarchos Park. İlerledikçe opera kısmının yeşil çatısına dönüşen ve uçta 2 metreye ulaşan park alanı, yerel akdeniz iklimi bitkileriyle kurgulanmış. Atinalılara bir tür kenten kaçış ve nefes alabilecekleri bir alan tanımlayan geniş park, projenin şehir içerisinde olan bağlamı açısından da bir hayli önem kazanmasını sağlamış. Proje, yükselen parkıyla kenti eskiden olduğu gibi denize bağlıyor ve kentte oldukça geniş, yeni bir kamusal alan tanımlıyor. “Tasarlarken enerjiti de dikkate alıyorsun. Bu taktiksel bir yaklaşım değil; ilham verici bir yaklaşım. Çünkü enerji ve dünyanın geneli hakkında endişelenmek genç nesillere göndermek istediğimiz mesaj. Yaratılan yapıyla parayı veya gücü değil; geleceği kutluyorsun.” Renzo Piano.
Shard, Centre Pompidou gibi etkileyici projelere imza atmış olan Renzo Piano, projeleriyle aslında çevreye enerji etkinlik bakımından olumlu etki ve yapının tasarlandığı düşüncelerle geliştirici bir karakter katıyor. Bu kültür merkezi de bunun örneklerinden bir tanesi.
“Toplumsal yaşamı bir araya getirecek bir kültür merkezi yaratma fikri park mekanını yapıyı yerleştirmek üzere yok etmek yerine parkı kurgulama fikrini kendi oluşturuyor…SNFCC’de daha önce park oluşturuldu ve yaratılan yapılar parkla korumaya alındı.” diyor Renzo Piano Building Workshop (RPBW) kurucusu.
“Bu, bir problem olduğu için yaptığın şeyin ta kendisi.” Renzo Piano burada 2006’dan beri tasarlanan projenin yapım sırasında başlayan krizden bahsediyor. “İnsanlar güzellike ve umuda ihtiyaç duyuyor…Tabiki insanlardan yiyeceğini alıp onlara karşılığından güzellik veremezsin. Fakat hayatlarına bu güzelliği ekleyebilirsin. Bu tarz bir kamusal enstitüyü gerçeğe dönüştürmek belli bir şehre ait olmanın hissettirdiği gururu oluşturmak, bir yere ait olma hissini pekiştirmek demek.” diyor Renzo Piano.
NO COMMENT