Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi, SCRA Mimarlık ve DIST Mimarlk işbirliğiyle tasarlanan bir proje. Proje, Bornova Belediyesi tarafından İzmir, Bornova’da bulunan Yeşilova Höyüğü isimli arkeolojik kazı alanı için düzenlenen yarışma sonucu ortaya çıkmış. 2010 yılında açılan proje yarışması sonucu 1.lik Ödülü’nü kazanan Evren Başbuğ ve ekibinin ( Studio Evren Başbuğ – steb) tasarımı, 2012 yılında inşa edilmeye başlanmış ve 2014 yılında tamamlanmış.
*Metin, SCRA Mimarlık sitesinden alınmıştır (metine buradan ulaşabilirsiniz). Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi ve Kazı Evi yapılarının tasarımı ele alınırken arazinin kendi iç bölüntülenmesinden doğan veriler öncelikli olarak tasarıma yön verdi. Arkeolojik kazı alanı ve proje alanı arasındaki çizgisel, sıralı ve geçişken durum eldeki programın yorumlanma biçiminde etkili oldu. İki komşu alanın beraber tanımladıkları “sınır”, programın yapısallaşması aşamasında bir duvar etkisi ile güçlendirildi. Bu duvar hem birbirinden farklı iki alanı (Arkeolojik Kazı Alanı ve Ziyaretçi Merkezi Proje Alanı) ayırıcı, hem de birbirinden beslenen iki işlevi (kazı ve sergileme) birbiriyle ilişkilendirerek bağlayıcı bir şekilde ele alındı.
Kullanıcının algı ölçeğine göre kısmen yapının kendisiyle kısmen de sadece yapının dış çeperiyle tanımlanabilen bu “duvar”, bütün işlevsel ve durumsal meşruluğunun ötesinde birbirinden yaklaşık 9000 yıllık bir zaman farkıyla ayrılan iki kültür katmanı (Neolitik kültür ve günümüz kültürü) arasında konumlandırılmış hem bir ayraç, hem de bir bağlaç olarak anlamlandırıldı. Bu metaforik tanım hem yapının kullanıcıyla kurduğu çok yönlü ilişkide, hem yapının form ve malzeme seçimlerinde, hem de programın kurgulanışında arka planda bir tasarım kriteri olarak gözetildi.
Alan Kullanımı; Proje alanı içinde program temelde 3 farklı fonksiyonu barındıran birbiriyle ilişkili 3 ayrık blok şeklinde ele alındı. Bunlar; uzun ve yüksek Ziyaretçi Merkezi bloğu, görece kısa ve alçak Kazı Evi bloğu, ve ziyaretçi merkezi ile kazı alanı arasında bir geçiş fonksiyonu üstlenen ara blok. Gerek yakın gelecekte arkeolojik kazı alanı için öngörülen yayılım tahminleri, gerekse kurgulanan “duvar” metaforunun kullanıcıya sunacağı deneyimin etkisinin artırılması gibi etkenler, yapının yönlenme kararlarında etkili oldu.
Hali hazırda herhangi bir kentsel donatıdan yoksun olan, ancak bölgeye ait imar planına göre belki de alana ve yapıya yaklaşım için ana aks olarak algılanabilecek kuzeybatı yönüne yönlenmek yerine, ziyaretçi yaklaşımı aksi yönden (güneydoğu) kurularak yaşanacak deneyimin olabildiğince kentsel dış etkenlerden (gürültü, kalabalık, vs.) izole edilmesi düşünüldü.
Alanda çalışacak arkeologlar tarafından kullanılacak mekanları barındıran Kazı Evi fonksiyonu ise çevre kentsel donatıyla daha yakın ilişkiler kurabileceği biçimde kuzeybatı yönünde çözüldü. Ziyaretçi Merkezi ve Kazı Evi’nin hem işlevsel hem de mekansal olarak birbirleriyle “mafsal” oluşturacak biçimde konumlandırılmaları sayesinde bir ortak dış mekan oluşturuldu. Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’yle doğrudan ilişkili olan ara blok ise hem kullanıcıların sergi ve alan gezisi sonrası vakit geçirebilecekleri dinlenme ve yeme-içme işlevlerini hem de ilköğretim öğrencileri için hazırlanacak zaman yolculuğu deneyiminin hazırlık işlevlerini barındırıyor. Aynı zamanda kullanıcılara açık sergi alanlarının olduğu plazaya ve doğrudan kazı alanına erişilebilecekleri alternatifler de sunuyor.
İşlev Diyagramı; Yapı temelde 4 farklı tip kullanıcıya hitap ediyor. Bunlar eğitim amaçlı alana getirilen ilköğretim öğrencilerinden oluşan kafileler, yerleşmeyi ve sergileri görmeye gelecek olan ziyaretçiler, alanda her gün (yazın) çalışacak arkeologlar, onlara bağlı kazı ekipleri ve son olarak ziyaretçi merkezi yönetiminde görevli personel. Otobüslerle gelecek kafileler için Yaklaşma Alanı sınırları içinde bir plaza düşünüldü. Burada ilk bilgilendirmeyi alan kafilelerin daha sonra duvar boyunca yürüyerek otoparktan yapıya yaklaşacak ziyaretçiler gibi plaza tarafındaki ana girişi kullanarak Ziyaretçi Merkezi’ne girmeleri düşünüldü. Yapının giriş fuayesinde yeniden toplanan ziyaretçiler kendi programlarının durumuna göre fuayeden zemin kattaki toplantı salonuna, üst kattaki sergi salonlarına ya da doğrudan zaman yolculuğu hazırlık mekanlarından geçerek neolitik köye geçebiliyorlar. Daimi ve geçici sergi salonlarının arasında kullanıcıların kazı alanını izleyebilecekleri bir seyir terası tasarlandı.
İlerleyen aşamalarda bu terasın kazı alanının içine doğru bir balkon gibi uzatılması ve kullanıcıların bir rampayla kazının sürdüğü açmaların seviyesine indirilmeleri öngörüldü. Buradan sonra kazı alanının o anki durumuna göre kazı müdürü tarafından belirlenecek bir rotada gezilerine devam etmeleri düşünüldü. Gezi sonrası tekrar fuayeye dönen ziyaretçilerin isterlerse kafede isterlerse plazada vakit geçirebilmeleri öngörüldü.
Yapıyla her gün ilişki kuracak kazı ekibi ve yönetim personeli için Kazı Evi ve Ziyaretçi Merkezi bloklarının ara kesitinden ayrı bir giriş holü tasarlandı. Yönetim birimleri sergi holüne hakim bir asma kat üzerinde açık ofis şeklinde tasarlandı.Kazı ekiplerinin atölye çalışmaları için ise yüksek tavanlı geniş ve yarı açık bir hacim oluşturuldu. Bu hacmin istenildiği takdirde dış avluyla doğrudan ilişki kurabilmesi sağlandı.
Malzeme Seçimi ve Yapı Sistemi; Bloklar için çok temel bir form olan kırma çatı formu fazlalıklarından arındırılarak stilize edildi ve saf bir görünüm almaları sağlandı. Güney yönündeki yan ve üst cidarlar masif (Çelik çerçeve destekli özel dokulu betonarme kaplama), kuzey yönündeki yan ve üst cidarlar ise yarı geçirgen (çelik destekli profilit cam kaplama) şekilde ele alındı. Bu şekilde iç mekanlarda ferah ve aydınlık hacimler elde edildi. Aynı zamanda ışığı difuze eden yarı geçirgen malzeme profilit (ya da türevleri) ve tavandaki açılabilir modüllerin sağladığı hava sirkülasyonu sayesinde hacimlerde oluşabilecek sera etkisi önlendi. Bu form ve doku tercihleriyle yapılara özel ve ayrıştırıcı bir karakter kazandırılmak istendi. Benzer bir sistem arkeolojik kazı alanı üst örtüsü formunda da kullanıldı. Üzeri kapanması öngörülen alana ek olarak ikinci bir kapalı modül önerildi. Bu örtü sistemi prensip bir öneri olup ilerleyen aşamalarda kazının durumuna göre sistemin detaylandırılıp revize edilerek tekrar ele alınması düşünüldü.
Meşale; Yakın çevredeki höyükler için ortak bir yapısal eleman olarak bir “meşale” tasarlandı. Her bir höyüğün diğerleriyle en azından görsel olarak iletişim kurabilmesi için höyüklerin ait oldukları çağın ruhunu da en iyi biçimde yansıttığı düşünülen “ateş” seçildi. Gece ya da özel günlerde yakılacak dev meşaleler ile 3 höyük arasında görsel bir bağ kurulması öngörüldü.
Fiel Trip – Ildırı – Aykan Aras
20 Mart
[…] day we visited The Yeşilova Höyük Neolithic Settlement museum and the architect of that museum give us a conferance about the design and other […]